Antik Yunan’ın en ünlü kadın lirik şairi, Afrodit kültü rahibesi, Ekol lideri Sappho’nun doğduğu ve kadınları eğitmek üzere adadığı , yaşamını geçirdiği ada.
Mitolojiygöre, adanın ilk sakinleri Pelasgos’lar ve Midilli’nin ilk adı da Pelasgiya idi. Tarih öncesi dönem boyunca Makaria, Lassia, Aiolis, Aithiopi gibi pek çok değişik isimler almıştır. Bugünkü adı olan”Lesvos” u Teselya’lı kahraman Lapithos’un oğlu Lesvos’tan almıştır.
1462’de Osmanlılar tarafından fethedilen ada, 1912’de Yunan devletin ilhak edilmiştir. 1922’deki nüfus mübadelesi anlaşması sonucu ise ada Yunan göçmeler ile dolmuştur.
Zeytin ve meyva ağaçlarından oluşan yoğun yeşilliği ile “Zümrüt Ada” diye de anılan Midilli,birçok aydın ve sanatçıya da ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli denizcisi Barbaros Hayreddin Paşa’da Midilli de doğmuştur.
Kaptan-ı derya Barbaros Hayreddin Paşa
Tarihi yerleri , doğası ve birbirinden güzel koylarıyla Midilli, Girit ve Rodos’tan sonra yüzölçümü bakımından Yunanistan’ın 3. büyük adasıdır.
Ayvalık’tan feribot ile 1 saatlik bir yolculuktan sonra vardığımız adanın merkezinde, Agios Therapon kilisesi,Yeni Camii, Arkeoloji müzesi ve Ermou caddesi ve kale gezilecek en önemli yerleridir.
Adanın en canlı kasabası olan Molivos ( Mithymna) günümüzde kültürel etkinliklere evsahipliği yapan kalesi, sevimli sokakları, şirin dükanları ve restoranları ile turistlerin gözdesi konumundadır. Molyvos kenti, Midilli’nin en kuzeyinde yer alıyor. Burası tüm Ege’de en iyi korunmuş Ortaçağ yerleşim yerlerinden birisi. Bazı sokaklar, cumbalı evleriyle Osmanlı dönemi izlerini yansıtıyor. Çiçeklerle ve önlerinde ahtapotların sallandığı balıkçı restoranları ile pitoresk bir görüntü sergiliyor.
Yakındaki Petra kasabası ise en turistik biölgesi olması nedeniyle oldukça kalabalıktır. Petra Yunanca’da kaya anlamına gelmesi nedeniyle, kasabanın simgesi merkezdeki kocaman bir kayadır.
Petra’dan yaklaşık 20 km sonra Kalloni, otantik balık lokantaları, Yunanistan’ın en lezzetli balıkları özellikle Kalloni sardalyesi ile meşhurdur.
Kalloni’den çıkınca, 6-7 km uzaklıkta Tuzla , enfes bir su yaşam bölgesidir ve bol miktarda deniz kuşu ve flamingoya rastlayabilirsiniz.
Molivos’un akşamı da oldukça keyifli. Güneş biraz çekilmeye başlayınca yolun aşağısındaki liman kısmı kalabalıklaşmaya başlıyor. Restoranlarda buziki eşliğinde birbirinden lezzetli yemekler servis ediliyor.
Mantamados ise seramikleriyle, lokma tatlısı ve ballı yoğurduyla ünlü. Taksiarhis Manastırı’ndak ikonanın dünyanın tek insan kanından yapılma ikonası olduğuna inanılıyor. Bu nedenle burası Hristiyanlar için önemli bir ibadet yeri. Efsaneye göre manastıra saldıran korsanlar, 40 rahibin 39’unu öldürmüşler. Kurtulan rahip Taksiarhis, ikonasını mum ve ölen arkadaşlarının kanıyla sulanan topraktan yapmış. Bugün, kilisede bu topraktan yapılmış kabartmalı kafa sedefle süslenmiş ahşap bir kutu içinde sergileniyor. Manastırı ziyaret edenler mutlaka bu kabartmanın önünde dua ediyor.
Yunanlıların milli içeceği uzo nun en iyi markaları olan Plomari ve Barbayanni’de Midilli’de üretilmektedir. Zeytinyağı ise oldukça iyi kalitededir.
Sigri köyü ise misafirlerni eşsiz bir manzara ile karşılamaktadır. Ortasında bir ada bulunan ve iki ayrı sahile “bakacak” şekilde kurulan köye. Gelmeden önce, dünya çapında tek olan fosil ormanını ziyaret etmek bile , sadecebu nedenle Lesvos’a gelmeye değer.
Otantik büyük bir köy olan Eressos ise Skala’daki sahiliyle bilinmektedir. Birkaç kilometrelik bir kumsal ve yemekle içkiden tutun da eğlenceye kadar çok fazla eğlence alternatifi olan bir kumsaldır. Eressos antik çağ şairi Sapfo’nun doğum yeri olduğundan dolayı bütün dünyadan çok fazla kadın nüfus toplamaktadır.
Osmanlı dönemi Midilli tarihinde vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal’in de büyük etkisi olmuştur.Namık Kemal’in ada yaşantısı bir sürgünle başlamıştır. 1876’da tahta çıkan II. Abdülhamid, ilk Osmanlı Anayasası’nı oluşturmak için kurduğu komisyona Namık Kemal’i da almıştır. Namık Kemal adaya gelişinden 2,5 yıl sonra Midilli mutasarrıfı olarak görevlendirilmiştir. 1879’dan itibaren Midilli’de 5 yıl süren görevi sırasında kaçakçılıkları önlemiş, hazine gelirini arttırmıştır. Müslümanlar için yirmi tane iptidai mektep açmış ve hayat seviyelerinin yükselmesi için gerekli çalışmaları yapmıştır. Namık Kemal ünlü “Vaveyla”, “Murabba”, “Vatan Mersiyesi” gibi şiirlerini burada yazmıştır.
Ayrıca Magosa’da yazmaya başladığı “Celaleddin Herzemşah” adlı eserini de Midilli’de tamamlamıştır. Sultan II. Abdülhamid, bu eserinden ötürü onu bâlâ rütbesi ile ödüllendirmiştir. Namık Kemal Midilli’deki günleri boyunca, Kulaksızzadelerin kendisine tahsis ettiği evde yaşamıştır. Bu ev şu anda özel mülk olduğu için ziyaret edilememektedir.
Bugün Thermi kasabasında bulunan Sarlıca Palas ise önemli Osmanlı yapılarından bir diğeridir. Bina, Namık Kemal’in yakın dostu olan ve Osmanlı İmparatorluğu’na hizmetinde, Dahiliye Nazırlığı, V. Mehmet Reşat’ın sadrazamlığı, İmparatorluğun son Viyana Büyükelçiliği gibi görevlerde bulunmuş Hüseyin Hilmi Paşa’nın da destekleriyle, Midillili Hasan Efendi ve Sarı Ilıcalı Molla Mustafa tarafından yaptırılmıştır. Otelin bahçesinde, aynı zamanda Hüseyin Hilmi Paşa’nın babası da olan Molla Mustafa için bir misafirhane de yapılmıştır. Otel günümüzde kapalıdır ve restorasyonuna temelinde Bakır Çağı’ndan kalma bir şehir kalıntısı bulunması sebebiyle izin verilmemektedir.