117 ada, sayısız kanallar ve 400 köprü ile İtalya’nın en ilgi çeken şehirlerinden birisi olan Venedik, Rönesans döneminde önemli bir rol oynayarak, günümüze kadar en iyi şekilde korunmuş pek çok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır ki ;bunların birçoğu UNESCO dünya mirasları listesinde yerini almıştır.
San Marko meydanı ve Dükler sarayı dönemin ihtişamlı hayatını en iyi şekilde ifade etmektedir.Meydanda bulunan San Marko Bazilikası da şehrin en önemli kilisesidir. . 1204 yılında İstanbul’dan getirilen ve Roma İmparatorluğ’nun dörtlü yönetim sistemini simgeleyen Aziz Mark’ın Atları’da bazilikanın dışında sergilenmektedir Campanile di San Marco yani Aziz Mark’ın çan kulesi ile Torre dell Orologio (saat kulesi) meydanda konumlanmış diğer ilgi çeken tarihi eserlerdir.
S harfi gibi kıvrılarak , şehrin tarihi kısmını geçen Canal Grande yani Büyük Kanal kıyısında şehrin aristokrat aileleri tarafından inşa edilmiş pek çok saray bulunmaktadır.Gotik, Rönesans ve Barok olmak üzere farklı tarzda mimari sergileyen bu ihtişamlı sarayları birbirine kavuşturan Rialto köprüsü üzerinden gondolları ve özel tekneleri seyretmek doyumsuz bir manzaradır.
İtalya’nın en güzel ve en önemli müzesi olan Gallerie dell Accademia ( Güzel Sanatlar Müzesi)nde Gentile Bellini ve daha bir çok önemli sanatçının resimleri yer almaktadır.Leonardo da Vinci ‘nin 1490 yılında çizdiği meşhur Vitruvian Man adlı eseri de burada bulunmaktadır.
1631 yılında , veba salgını sonrasında Meryem Ana’ya şükür amaçlı inşa edilmiş olan Santa Maria della Salute ve ismi “Altın Ev” anlamına gelen müze Ca d’Oro şüphesiz kanalın kıyısındaki en güzel yapılardır.
Aynı zamanda bir festivaller şehri olan Venedik her yıl Şubat ayında, maskelerin takılıp , tarihte bir yolculuk şölenine dönüşen Venedik Karnavalı’na ve Eylül ayında dünyanın her tarafından gelen ünlü yönetmenlerin, sinema sanatçılarının şehri selamladığı Film Festivali’ne evsahipliği yapar.
Marco Polo havaalanından vaporetto ( otobüs tekne) , taksi tekne veya AVTV Bus otobüs hattı ile şehire kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Merkezde ve çevresinde , her bütçeye uygun onlarca otel olmakla birlikte gerçek bir saray olan, müzik odasındaki akustiği ile ünlenmiş olan ve Büyük Kanal üzerinde, Rialto köprüsü ile Ca d’Oro arasında konumlanmış olan Ca’Sagredo Hotel ,şüphesiz görülmesi gereken binalar arasındadır.
Şehrin merkezinde ,2017 yılında yeni açılmış olan alışveriş merkezi T Fondaco Dei Tedeschi , benzersiz tasarım butikleri ve terasından nefes kesen manzarasıyla , ziyaret edilmesi gereken binalar arasında haklı yerini almıştır.